TJ-CEO
2006 , Vol 1 , Num 1
Skleral Fiksasyonlu Arka Kamara Lensi İmplantasyonu: Etioloji ve Cerrahi Zamanlama Yönünden Güvenilirlik ve Görsel Başarı
1Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Göz Kliniği Asistanı, Ankara2Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Göz Kliniği Uzmanı, Ankara
3Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Göz Kliniği Şefi, Ankara Amaç: Farklı etiolojiler nedeniyle arka kapsül desteği yetersiz olan olgularda, primer veya sekonder olarak uygulanan skleral fiksasyonlu (SF) arka kamara lensi (AKL) implantasyonunun güvenilirliği ve görsel prognoza etkisinin incelenmesi.
Gereç ve Yöntemler: Ocak 1997-Ocak 2005 tarihleri arasında kliniğimizde SF-AKL implantasyonu yapılan ardışık 98 hastanın (erkek/ kadın: 63/35; ortalama yaş 49.4±22.0 yıl) 103 gözüne ait kayıtlar geriye dönük olarak incelendi. Gözler klinik ve tedavi özelliklerine göre 4 gruba ayrıldı. Grup 1 (17 göz) travmatik kat arakt nedeniyle primer SF-AKL; Grup 2 (32 göz) lens (sub)luksasyonu veya göziçi lens değişimi nedeniyle primer SF-AKL; Grup 3 (16 göz) travmatik katarakt nedeniyle daha önceden ameliyat olup sekonder SF-AKL; Grup 4 (38 göz) ilk katarakt ameliyatında arka kapsül desteği bozulup sekonder SF-AKL implantasyonu uygulanan gözlerden oluşmaktaydı.
Bulgular: Ortalama takip süresi 11.6±11.5 (3-57) aydı. Düzeltilmiş en iyi görme keskinliği (DEİGK) ortalamaları yönünden ameliyat öncesi (AÖ) dönemde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p<0.001). AÖ DEİGK Grup 1 ve 2’de Grup 3 ve 4’e göre anlamlı olarak düşüktü. Ameliyat sonrası (AS) DEİGK yönünden gruplar arasında fark yoktu (p>0.05). Her grup için, AÖ ve AS DEİGK ortalamalarının değişimleri incelendiğinde, AS DEİGK’nin Grup 1 ve 2’de AÖ’ne göre anlamlı olarak arttığı (sırasıyla p=0.02 ve p<0.001), ancak Grup 3 ve 4’te anlamlı bir değişikliğin olmadığı saptandı (p>0.05). Sonuç DEİGK tüm gözlerin %11.6’sında <0.1, %88.4’ünde ≥0.1, %40.8’inde ≥0.5 idi. AS DEİGK tüm gözlerin %16.5’inde ≥1 Snellen sırası azalmıştı. Periferik ön sineşi (%28), pupil çekintisi (%25), açıda pigmentasyon (%20), maküla ödemi (%17) ve sütür erozyonu (%13) en sık görülen komplikasyonlardı.
Sonuç: Arka kapsül desteği yetersiz olgularda SF-AKL implantasyonu, görmenin rehabilitasyonunda güvenli bir yöntemdir. Görsel beklentiler etiolojiye göre şekillendirilmelidir. Primer uygulandığında ameliyat öncesine göre anlamlı görme artışı, sekonder uygulandığında ise ameliyat öncesi görme keskinliğinin korunması amaçlarına ulaşılabilir. Anahtar Kelimeler : Skleral fiksasyon, katarakt ameliyatı, göz içi lensi